7 Şubat 2008 Perşembe

Bol çikolatalı seramik pasta....



Çikolata bağımlılık yapar arkadaşlar.

Bilenler bilir; öyle günler vardır ki, insan çikolata aşerer.

Çikolatanın beyinde seratonin salgıladığı ve mutlu ettiği söylense de, bana göre sahte bir mutluluktur bu.
Kızdığımız veya üzüldüğümüz zaman yeriz o mereti.
Ya da mutlu bir anımızda, doğum günümüzde, bir düğünde veya nişan töreninde...

Sonra da gelsin kilolar.

Şu aralar yediklerime dikkat ettiğim için midir nedir, çikolatadan uzak durmaya çalışıyorum. Ama elimde değil, yine de bir çikolatalı pasta yapmadan edemiyorum, kendim yemek istemesem de.

Almanca çikolata anlamına gelen Parragon Books yayınlarından biri olan "Schokolade" isimli kitabımı karıştırdım biraz.
Kitapta, kakao ağacı'nın (Theobroma cacao) ilk defa güney Amerika'da yetiştirildiği ve 7.yy'da mayalılar tarafından hem besin maddesi hem de bir tür para olarak kullanıldığı yazıyordu. Ardından 1502 yılında Christopher Columbus kakao tanelerini İspanya'ya getirmiş ve burada da ezilmiş kakao taneleri soğuk su ile karıştırarak bir içeçek olarak ünlenmiş. Bu içeceğe zaman içerisinde vanilya, baharatlar, bal ve şeker karıştırılmış. Böylece de bu içeceği sıcak olarak servise etme fikri oluşmuş.
17. yy'da da çikolata ateşi, bütün Avrupa'yı sarmış.
17. yy'ın ortalarında çikolata İngiltere'ye ulaşmış.
19.yy'ın başında Hollanda'lı kimyager Coenrad van Houten kakao tanelerindeki kakao yağını ayrıştırmış ve kakao asidini nötralize eden bir metot geliştirmiş.
İşte böylece ilk kakao kitlesi oluşmuş ve çikolata yenilebilir hale gelmiş.
Piyasaya sürülen ilk yenilebilir, Britanya'lı çikolata ise 1847'de İsviçre'li Frys Schokoladenfabrik firması tarafından üretilmiş. Çikolatayı yoğunlaştırılmış süt ile karıştırarak sütlü çikolata elde etmişler.
Yine aynı yıllarda Lindt firması bugünkü ününü borçlu olduğu Fondan çikolatayı üretmek için bir metot geliştirmiş.
Günümüzde ise çikolata binbir şekilde çıkıyor karşımıza..

Resimde gördüğünüz çikolatalı pastayı yaparken, çikolatalı plakalar ile kapladım ve ismini seramik pasta koymak geldi içimden.
Pastayı yaparken kitaptaki Teufelskuchen (şeytan pastası) başlığı altındaki kek tarifinden yararlandım. Gelelim tarifin detaylarına...

Bol çikolatalı seramik pasta
Malzemeleri:
Kek:
200 gr Un, 2 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu
225 gr tereyağ
300 gr esmer şeker
5 damla vanilya aroması
3 yumurta
125 ml kefir (sütü limon suyu ile kestirerek de kullanabilirsiniz)
225 ml kaynar su
Ara krema :
1 paket labne peyniri
100 gr fildişi kuvertür
1 avuç soyulmuş antep fıstığı(hafifçe kavrulmuş)
50 gr toz şeker
Üst süsleme:
200 gr sütlü kuvertür
50 gr bitter kuvertür
50 gr fildişi kuvertür
Ganaj:
150 gr bitter kuvertür
100 ml sıvı krema
2 yemek kaşığı çırpılmış krem şanti
Yapılışı: Seramikleri hazırlamak için sütlü kuvertürümüzü benmari üsulü eritiyoruz. Yağlı kağıt üzerine erimiş sütlü kuvertürümüzü bir spatül yardımı ile 1-2 mm kalınlığında, 30 x 20 cm'lik bir dikdörtgen şeklinde yayıyoruz. Ardından fildişi kuvertürü de benmaride eritip, diktörtgen üzerine serperek gelişigüzel ince fırça darbelerinin oluşmasını sağlıyoruz. Bitter kuvertürü de aynı şekilde eritip diktörtgen üzerine serpiyoruz. Seramiği donması için bir köşede bekletiyoruz.
Bu arada kekimizi hazırlayalım. İki tane 20 cm'lik kelepçeli kalıbın tabanını yağlı kağıt ile kaplıyoruz. Şeker ve tereyağı köpürene dek mikserle çırpıyoruz. Vanilya aromasını ilave ediyoruz. Yumurtaları da teker teker ilave edip, çırpmaya devam ediyoruz. Ayrı bir kaba un ve kabartma tozunu eliyoruz.Yumurtalı karışıma unlu karışımın yarısını ilave edip çırpıyoruz. Ardından kefirimizi ve sıcak suyumuzu ilave edip, karıştırıyoruz ve kalan unu da ekleyip hafifçe karıştırıyoruz. Oluşan kek hamurunu iki kalıba da eşit şekilde dağıtıyoruz ve her iki kalıbı da ayrı ayrı önceden ısıtılmış 190 derecelik fırında 30'ar dakika pişiriyoruz. Keklerimizi 5-10 dakika soğutup, kalıptan çıkarıyoruz ve tel üzerinde tamamiyle soğuyana kadar bekletiyoruz.
Şimdi de ara kremamızı hazırlayalm. Labne peynirimizi şeker ile krema kıvamına gelene dek çırpalım. Fildişi kuvertürümüzü benmaride eritip, ılık hale gelmesini sağlayalım. Ilınan fildişi kuvertürü peynirli karışıma ekleyelim ve hafifçe karıştıralım ve donması için buzdolabına kaldıralım.
Bu arada çikolatalı ganajımızı hazırlayalım. Kremayı bir cezvede kaynatıp, ince ince kıydığımız bitter kuvertürü ilave edelim ve kuvertür tamamiyle eriyene dek iyice karıştıralım. Ganajı soğutalım.
Keklerimizden birini servis tabağına alalım ve ince bir tabaka çikolatalı ganaj sürelim. Ganajın üzerine de peynirli karışımın yarısını sürelim. Antep fıstığını serpelim ve üzerine kalan kremayı sürelim.Diğer kekimizi kremanın üzerine kapatalım.
Kekin etrafını ve üstünü soğuttuğumuz çikolatalı ganaj ile kaplayalım ve donması için buzdolabına kaldıralım. Seramik katmanımızdan çikolata plakalarını bir bıçak yardımı ile pastanın yüksekliğine göre kare şekilde keselim ve pastanın çevresini bu karolarla kaplayalım. Kalan seramik katmanını da kurabiye kalıpları ile kesip pasta üst süslemesinde kullanalım ve krema torbasına doldurduğumuz krem şanti ile pastanın süslemesini tamamlayalım.
Afiyet olsun. Sevgiyle kalın !




Hiç yorum yok: